18 Ağustos 2012 Cumartesi

İyi Bayramlar


Bayramda yerimizde kaldık. Anneannemiz ve babannemiz ikisi de burada olduğu için bir yere kıpırdamaya gerek yok. Birçok eş dost da zaten geldi. Biraz bayram ziyareti, biraz deniz, biraz da eğlence...4 günlük tatil dediğin nedir ki zaten..
Hepinize sevdiklerinizle birlikte iyi bir bayram geçirmenizi dilerim


13 Ağustos 2012 Pazartesi

Aniden bastıran fırtına

Dün sabah kalktığımızda hava kapalıydı, bir gün öncesinden zaten yağışlı gösteriyordu. Yağmur çiseledi sonra da güneş açtı. Gökgürültülü sağanak yağış dedikleri de bu muymuş dedim, sonra çocuklarla beraber çay bahçelerine gittik. Orada hava yeniden kapamaya başladı. Bulutlar fena bir şekilde geliyordu. Hadi eve gidelim dedim eşime, yağmura yakalanmayalım. Bekleyelim dedi eşim, fırtına bastıracak yolda kalmayalım. Gerçekten de rüzgar birnada şiddetlendi, ve fırtına feci şekilde etrafı kasıp kavurdu. Etraf mahşer yeri gibi oldu. Deniz kabardı, sanki kükrüyordu. Tam da 1 saat sonra offshore yarışları başlayacaktı, biraz önce son sürat uçan o tekneler tırıs tırıs limana yanaşmaya çalıştılar. Tabii Erdek Grandprix 2. gün yarışları maalesef iptal edildi. Çocuklar panikledi biraz, özellikle de Emre. İlk defa böyle bir fırtınaya şahit oldu sanırım. Çok korktu, sessiz sedasız babasının omzunda bekledi ve öylece uyuyakaldı. Herşey yarım saatin içinde oldu bitti aslında. Ama lodos uzun süre devam etti. Eve geldiğimzde balkon kapısı açık olduğu için nasıl bir manzara ile karşılaşacağımdan korkuyordum. Çünkü ev tam da kabarmış denizin karşısındaydı. Neyse ki halımızın ıslanması dışında başka bir şey olmamıştı. Aslında Erdek'te eskiden bu tip hava olayları yazın bir iki defa olurdu. Ve çok ani olurdu. Denizde deniz bisikletleriyle kalırdı insanlar, sonra tekneler bata çıka giderdi onları kurtarmaya. Bu sefer evde olmadığım için denizde tam olarak neler yaşandı bilmiyorum. Ama uzun zamandır böyle bir hava olayını yaşamadığımız için oldukça heyecan yarattı.

bizim bulunduğumuz çay bahçelerinden görüntü

Emre babasının kucağında böyle uyuyakaldı, reklam sanılmasın üzerine çay bahçesinden aldığımız masa örtüsünü örttük :)

eve döndüğümzde fırtına azalmıştı ona rağmen zaman deniz bu haldeydi

10 Ağustos 2012 Cuma

Su kuşları

Burada rutin bir hayatımız var. Sabahları genelde çocuklar ya parka gidiyorlar ya da denize. Öğlen yemek sonrası uyku faslı. Uyku faslımız eskiden çok rahat olurdu. Şimdi Emre'nin de gözü açıldı. Aslında çok uykusu oluyor, kafasını koyacak yer arıyor ama ısrarla yatmıyor. Elif zaten çoğunlukla uyumamakta ısrar ediyor. "Bari uyuma taklidi yap da kardeşin de uysun" uyarılarım maalesef işe yaramıyor. Uzun uğraşlar vsonucu ya Emre ya da ikisi birlikte uyuyorlar. Uykum yok diyenler en az 2 saat uyuyor horul horul.

Emre babannesiyle yüzüyor

Uyandıklarında saat genelde 5'e yaklaşıyor. Buaralar çok sıcak olduğu için 6'ya doğru çıkıyoruz genelde denize. Kapımızın önünde giriyoruz tabii o saatte. Emre bu yaz hep bize tutanarak girdi suya. Bir kolunu bıraksan suratındaki dehşet ifadesini görmeniz gerekir. İki gündür kuzenimin aslında çok da uzun olmayan uğraşları sayesinde kollukları ile kendi başına yüzmeye başladı. Hem de tadını aldı, derinlere falan gitmeye kalktı. Bu çok iyi bir gelişme oldu çünkü bizim için de çok zor oluyordu suda sürekli Emre'yi tutmak. Hiç yüzemiyordum. Elif zaten bu sene tam bir balık oldu. Kolluksuz olarak dalıyor çıkıyor, sırtüstü yüzüyor, kulaç atıyor. Ona seyretmek hoşuma gidiyor. Deniz bu sene öyle güzel oluyor ki, günbatımıyla ancak denizden çıkıyoruz.

8 Ağustos 2012 Çarşamba

Yazın havaianas rahatlığı



Yaz bende neyi çağrıştırıyor? Sıcak, deniz, güneş, kumsal, tatil, rahatlık, günbatımı,..Daha da sayarım. Bütün bir yıl çalışıp iş stresini ve yorgunluğunu üzerimizden atmak için keyifli bir tatil yapmak gerekir. Ben yaz tatilini deniz kenarında dinlenerek geçirmeyi tercih edenlerdenim. Tatile giderken de yanıma en rahat kıyafetlerimi alırım. Şortum, tişörtüm ve elbisem olsun bir de Havaianas terliklerim yeter. Gün boyu denizde, akşam da gezintilerimde ayaklarımın rahat olması önemlidir. Havaianasın renk renk ve çeşit çeşit sandalet ve terlik modellerinden birkaçını alırım yanıma, kıyafetlerime uygun olanını giyerim. Çocuklar için olan modellerine de bayılıyorum. Minik ayaklarda çok şirin duruyor.