27 Temmuz 2009 Pazartesi

Elif'ten Hikayeler

Çok sıcak günlerden sonra şimdi buraları püfür püfür esmeye başladı dünden beri. Hatta o kadar esiyor ki, denize bile girip girmemek konusunda tereddüt ediyorum. Dün girdik çivi gibiydi. Bugün de yine serin gibi görünüyor. Elif'in de burun akıntısı tam geçecekken yeniden başlıyor.
Babamız cuma günü izne çıktı. Onun sürekli yanımızda olması her açıdan çok iyi oluyor. Şimdi amcamız ve kuzenim Aylin de buradalar. Elif'in keyfine değmeyin. Tabii şımarıklığına da...
Geçenlerde amcasının evinde uyanmıştı, uyanınca gördüğü rüyayı anlatmış, uzay gemisinde anne-baba ve bebekler...Gözümde canlandırmaya çalıştım nasıl bir şey olabilir diye çok güldüm...
Son günlerde kafasından hikayeler yazıp anlatmaya başladı. Öyle anlamlı şeyler değil tabii. Bir adam gelmiş, şöyle demiş, böyle yapmış, uçağa bnmiş, uçmuş gitmiş, köpekler gelmiş vs.. Bunun gibi şeyler. Ama öyle bir anlatıyor ki sanırsın ki sanki çok ciddi bir mesele. Tabii biz sabırla ne kadar anlamsız da olsa onu dinliyoruz, ilgileniyoruz, soru soruyoruz. Bu dönemde sorduğu sorulara sabırla ve mantıklı bir şekilde cevap vermek ve anlattığı şeyleri dinlemek çok önemli. Ona bir birey olarak değer verdiğinizin göstergesidir.
Tuvalet sorunumuz hala devam ediyor. Eskisi kadar sık olmamakla birlikte yine de hala altına kaçırmaları oluyor. Kendisi de artık olduça farkında. Bazen ıslaksa bakmamı istemiyor. Eğer kuruysa da mutlu olup gülmemi istiyor.
Geçen yazımda 2 gün kakaya çıkmadığından basetmiştim ya, sonra çıktı ama biraz zorlanarak hatta alışkın olmadığı için korktu ve ağlamaya başladı. O gün annemlerdeydik. Ertesi gün yine annemlerde otururken eve gidelim diye huysuzlanmaya ve ağlamaya başladı. Önce anlamadım ama sonra baktım bir sıkıntısı var. Meğer kakası varmış. Ama dün burada çok canı yandığı için psikolojik olarak etkilenmiş demek. Evde yapmak istedi. Ben de onu poposuna krem sürerek daha rahat çıkacağı konusunda ikna ettim, böylece eve gitmemize gerek kalmadı. Sonra şarkılar türküler falan rahat rahat yaptı neyse. Sonraki günlerde de korkusu biraz devam etti ama biz bu süreci oldukça neşeli bir hale getirerek onu rahatlatmayı başardık şimdi geçti gibi.

19 Temmuz 2009 Pazar

Erdek'ten Selamlar

Uzun çook uzun zaman oldu farkındayım...Yazın hep böyle oluyor zaten...Ama öyle yoğun bir tempo içine girdik ki...Haziran'ın başında evimizi yolladıktan ve misafirhaneye taşındıktan sonra çok farklı bir yaşantı içine girdik, internet ile olan bağlantım kesildi diyebilirim. Sonra 3 gün süren bir yolculuktan sonra Diyarbakır'dan Erdek'e geldik. Burada sezonluk bir daire tuttuk. Tabii daire sezonluk olunca internete ancak belli yerlerde girebiliyoruz. Ama Elif ile birlikte internet kafeye gelip bir şeyler yazmak hiç mümkün olmuyor. Şimdi de çok vaktim yok, Elif babası ile dışarıda gezinirken ben de bir iki satır yazayım da kendimi unutturmayayım dedim.
Buarada sizlerle güzel bir haber de paylaşmak istiyorum. Haftaiçinde sanırım 15 temmuz çarşamba idi, habertürk gazetesinde bloğumuzun tanıtımı yapılmış. Benim de haberim yoktu, bir arkadaşım okumuş. Web'in anneleri diye bir yazı vardı, orada Bebek Büyütüyorum'dan da bahsediyorlardı. Çok hoşuma gitti tabii. Ama bloğumu çok ihmal ettiğim bir döneme gelmesine de çok üzüldüm.
Elif'in burada keyfi yerinde ama düzenimiz ve huyumuz çok değişti. Geceleri 11'den önce yatmaz oldu. Anneanne ve babaanne ile birlikte olunca şımardı. Hiç söz dinlemez oldu. En nefret ettiğim şey sokaklarda herşeye ağlayan çocuklardı. Ne yazık ki başıma geldi. Her lunapark dönüşünde avaz avaz ağlıyor. Şu anda en etkili tekniğimiz onu orada ağlarken bırakıp biraz uzaklaşmak onu bırakıp gittiğimizi görünce hemen susuyor.
Bugünlerde sağlık açısında biraz problemli günler geçiriyoruz desem yeridir. Yaklaşık bir haftadır poposunda bir kaşıntı vardı. İlk önce pişik zannettik, desitin, hametan gibi kremler sürdüm. Ama nafile özellikle de akşamları başlayan ve gerçekten de çocuğu çok rahatsız eden bir kaşıntı. kaşıntı ile birlikte kızarıklık da...Sonra Bandırma'da çocuk doktoruna götürdük. Kıl kurdundan şüphelendi. Tahlil yaptırmamızı istedi ama bizimkisi inadına mıdır nedir bilmem 2 gün kakasını yapmayınca biz de tahlil yaptırmadan ilaç verdik. Doktorun dediğine göre ilacı akşam veriyorsun sabah da çocuk kakasını yapıyor ve kurtları ya da diğer parazitleri döküyor. Ama bizimkisi bugün hiç kaka yapmadı...Bakalım sorun devam edecek mi..
Sabah kaka yapmasını beklerken daha uyanmadan akşam burnunun kanamış olduğunu farkettik. Öyle böyle değil bayağı da kanamış. Yatak bile kan olmuş. İlk önce çok üzerinde durmadık. Ama sonra kahvaltıda diğer burnu da ciddi bir şekilde kanamya başlayınca acile koştuk. Doktor kılcal damar çatlaması olduğunu söyledi. Son günlerde nezleydi herhalde ondan olsa gerek. Burnunun kurumaması gerekiyormuş. Deniz de iyi gelir deyince biz de doktordan hemen sonra denize soktuk. Neyse herşey yoluna girdi ama sabah gerçekten çok heyecanlandık. Çünkü ilk defa burnu kanıyordu ve tampon koymamıza müsade etmiyordu, manzarayı siz düşünün artık.
Deniz ile aramız iyi. Yüzmeyi seviyor ama bize sarılarak. Kolluk denedik dengesini sağlayamadı, simit denedik kendini güvende hissetmiyor herhalde, simitte olduğu halde bize tutunmak istiyor, bıraktığın anda kıyamet kopuyor. Öyle böyle ama denizden çıkmak da istemiyor.
İnternet lafewden yazdığım için şuanda resim paylaşamıyorum. Aslına bakarsanız fazla resim çektiğimiz de yok. Mümkün olunca resim de koyarım.
Herkese iyi yazlar diliyorum....