29 Ekim 2008 Çarşamba

Cumhuriyet Çocuğu Elif

Tüm bloggerların gözü aydın olsun. Sonunda bloğumuza kavuştuk. Maalesef ülkemizin bu yasaklayıcı zihniyeti sebebi ile sık sık böyle sorunlarla karşılaşacakmışız gibi geliyor bana. 
Bugün 29 Ekim ve Cumhuriyetimizin 85. yılı. Herkese kutlu olsun. Umarım bu coşku nesiller boyu devam eder.


Biz de ailecek bu sabah törene katıldık. Maalesef burada arzu ettiğimiz gibi bir coşku göremiyoruz ama yine de katılım fena değildi. Aslında insanlarda korku olmasa eminim burada da caddeler dolup taşardı ama bir çekingenlik, bir endişe var insanlarda. Halbuki hiç de korkulacak bir ortam yoktu. Elif çok eğlendi, askerleri, öğrenci kortejini, tankları, polis arabalarını seyrederken. En çok da uçaklar ve helikopterler ilgisini çekti tabii. 

19 Ekim 2008 Pazar

Eğitici Oyunlar

Diyarbakır'da iyi ve eğitici oyuncak bulmak biraz zor. Herzaman internetten de sipariş vermek olmuyor. Zaten Elif yeni alınan bir oyuncakla en fazla 2-3 gün oynuyor sonra yüzüne bile bakmıyor. O yüzden onu oyuncağa boğmamaya çalışıyorum. Artık yavaş yavaş bilinçlendiği için ona daha çok eğitici neler yapabiliriz diye düşünüyoruz. Bazı anneler ne kadar yaratıcı oluyor ve evdeki malzemelerden gerçekten çok eğlenceli şeyler yapabiliyorlar. Maalesef ben bu kadar yaratıcı değilim. Geçen gün babamız internetten kitap siparişi vermiş. Çocukların Sevdiği 365 Yaratıcı Oyun ve Bebekler İçin Beyin Geliştirici Zeka Oyunları. Ben özellikle ilk kitabı yani 365 oyunu daha çok beğendim. İçinde çeşitli malzemeler kullanarak çocuğunuzu hem eğitebileceğiniz hem de eğlendirebileceğiniz aktiviteler var. Henüz tamamını okuyamadım. Okuduğum kadarıyla aradan seçtiklerim oldu ve Elif ile birlikte denedik. Mesela bunlardan birisi eşleştirme oyunu. Gerçi kitaptakinin aynısı değildi, ben biraz değiştirdim. Kitapta dergilerden resimler kesin ve kartona yapıştırın, başka kartonlara da bunların isimlerini yazın çocuğunuz da bunları eşleştirsin diyor. Ben bunu şöyle değiştirdim. Dergilerden kestiğim her resmin bir benzerini daha buldum. Mesela çanta, farklı ama yine bir çanta. Ya da iki farklı bebek arabası ya da iki farklı bebek gibi. Bunları kartonlara yapıştırdım. Elif'ten aynı nesnelere sahip kartları üst üste koymasını istedim. Gayet başarılı bir şekilde yapıyor ama ilgisi maalesef ki çok uzun sürmüyor. Toplam 13 nesnemiz var bunların 8'ini falan ilgiyle yapıyor sonrasında ilgisi dağılıyor biraz zorluyorum.

Eşleştirme oyunu

Şimdi tek isteğim 2-3 parçalı puzzle bulmak. Burada zaten mümkün değil ama internette de çok az rastladım. Onlar da stokta yoktu. Bebeklere yönelik olarak ben sadece Galt marka puzzle buldum. Tam istediğim gibi aslında, 2 parçalı olanları da vardı; 2,4,6 gibi farklı sayıda 3-4 değişik puzzle'ın tek bir kutuda olduğu puzzlelar da vardı. Stoğa geldiği vakit onlardan almayı düşünüyorum.

18 Ekim 2008 Cumartesi

Elif'in Muffinleri

Her gün akşamüstü Elif'e ne versem diye kara kara düşünüyorum. Aklıma farklı birşey gelmiyor pek. Bazen yoğurt içine bisküvi kırıyorum, bazen kek yapıyorum, bazen börek. Eif böreği pek tercih etmiyor maalesef. Geçen gün ona muffin yaptım. İnternetten aldım tarifini ancak internette muffin için çok farklı tarifler var, hangisini seçeceğim konusunda gerçekten çok kafam karıştı. Neyse bir tanesini seçtim ve kendime göre biraz değişikliklerle gayet başarılı bir muffin oldu. Şekilleri haricinde. Evimde muffin kalıbı olmadığı için daha önceden almış olduğum kağıt kalıplara yapmaya çalıştım ama muffinler yayıldıkça yayıldı :)

Fındıklı ve Damla Çikolatalı Muffin
2 su bardağı un
3 yumurta
1.5 su bardağı şeker
4 çorba kaşığı yoğurt
1 bardak sıvıyağ
Kabartma Tozu
Vanilin
1/2 bardak çekilmiş fındık
2 çorba kaşığı damla çikolata

Yumurta ve şekeri krem gibi bir hal alana kadar iyice çırpın. Krem haline gelince yoğurt ve sıvıyağı ekleyin. Un, kabartma tozu ve vanilyayı ayrı bir yerde karıştırıp karışıma ekleyin. Mikserde iyice çırpın.
Son olarak damla çikolataları ve fındığı ekleyip sadece kaşıkla dibinden şöyle iyice karıştırın. Mikser kullanmayın.
Kalıplara 2-3 kaşık dökerek, 170 derecede yaklaşık 30 dakika pişirin.
Not: Bebeğiniz küçükse şeker miktarını biraz azaltabilirsiniz, ben genelde öyle yapıyorum.
Afiyet Olsun

14 Ekim 2008 Salı

Sivrisinek Muhabbeti

Elif kahvaltımızı keyiflendirirken...


Yeni Eğlencemiz: Benekli


Atları çok seviyor Elif. Nerede bir at görse bayılıyor. En sonunda internetten ona sallanan bir at aldık. Çok sevindi tabii. Ona "Benekli" ismini verdik. Bugün dünkü kadar hevesli olmasa da yine binmeye devam etti. Bakalım hevesi ne zaman geçecek?

İştahımız son günlerde yine gitti. Diş çıkarma gibi bir belirti de yok ama biraz soğuk almış, burnu akıyor, belki de ondandır diyorum. Nasıl ki burnunuz tıkalıyken yemek yemek istemezsiniz, bebeker ve çocuklar da böyle durumlarda iştahsız olabiliyorlar. Ben de çok üstüne gitmiyorum. Çünkü normalde iyi yiyen bir çocuk. Hatta bakıcı ablamız öyle iyi yediriyor ki, 2 ayda oldukça kilo aldığını ben bile farkedebiliyorum.

Yazın bırakmış olduğumuz vitamine yine başladık. Sıcakarda Supravit önermişti doktorumuz, suda çözülüyor diye. Öncesinde Minadex kullanıyorduk, yağda çözülüyormuş. Ben yaz sonunda Supravite başlamıştım şimdi yine Minadexe döndüm. Gerek var mı yok mu emin değilim aslında. Çünkü meyvesini ve sebzesini gayet iyi yiyor. Tabii D vitamini takviyesi gereklidir ama multivitaminden emin değilim. Bu ay sonunda doktora gidince soracağım.

7 Ekim 2008 Salı

Boya Maceramız


Bayramın hemen ardından başlayan diş ağrısıyla neye uğradığımı şaşırdım. Nasıl yani, şekerler bu kadar çabuk mu etkisini gösterir??? Dün apar topar diş hekiminin yolunu tuttum. Meğer çürük yokmuş, çok sevindim tabii. Ama 20 yaş dişim baskı yapıyormuş bir de orada cep dedikleri bir boşluk oluşmuş, zaten asıl ağrıyan yer de orasıymış. 20 yaş dişimin alınması gerektiğini söyledi. Tabii cerrahi bir operasyonla çünkü henüz çıkmadı. Bu duruma pek sevindiğimi söyleyemem çünkü ortaokul yıllarında alt 20'liklerimi aldırmıştım ama zor bir operasyondu. Sonrasında da ağrım olmuştu. Hadi o zaman küçük bir kızdım naz yapabiliyordum iğneden korkunca falan. Ya şimdi...İğne yapılırken nasıl dayanacağım bilmiyorum. Neyse düşünmesen daha iyi herhalde.

Bu diş ağrısı muhabbeti Elif'e de konu oldu tabii. Durmadan annenin dişi ağrıyor diye geziniyor ortalarda.


Geçenlerde Elif'in konuşmasında bir bozukluk olduğunu farkettim. Ne yapıyorsun diyeceğine napıyon diyip duruyor. Bakıcı ablamız da dahil olmak üzere bizim ailede kimse böyle konuşmaz ama neyse ben de onu düzeltmeye çalıştım, ne söylese beğenirsiniz. Napisiyon? Bu da Elifçe olsa gerek. :))

Dün akşam babamız evde yoktu herzamanki gibi, benim de yemek hazırlamam gerekiyordu. Koltuğa bir örtü serdim, Elif'i oturttum, eline de boya kalemi ve bir kitap verdim boyaması için. İlk önceleri baktığımda gayet güzel boyuyordu. Sonra bakım örtüyü falan boyamaya başladı. En son baktığımda ise, sehpayı boyarken yakaladım. Ben sehpaya bakarken aslında lacivert bir boyayla boyanmış salon halısını görmemişim tabii, bir de Elif'in ağzını. Elif'in ağzı ve sehpa çabuk temizlendi ama halı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Neyse ki Kosla halı Yıkama deterjanı vardı da, lekeyi çıkardı. Demek ki çocukları boya yaparken asla yalnız bırakmayacakmışız.

2 Ekim 2008 Perşembe

İyi Bayramlar

Oldukça yoğun bir bayram geçirdik yine. Aslına bakarsanız daha da bitmiş değil. Evvelsi gün ve dün biz gezip durduk, şimdi iade-i ziyaretleri kabul ediyoruz bugün. Elif'in de uyku ve yemek düzeni iyice şaştı tabii maalesef. Ama keyfi çok yerinde. Her gittiğimiz yerde kendine oynayacak bir arkadaş bulduğu için o halinden memnun. Az önce bir grup çocuklu arkadaş ziyaretimize geldiler. Gittiklerinde Elif'in odası savaş alanı gibiydi. Toplayamadım çünkü Elif öyle bir bayılmış ki zavallım hemen uyudu, ben de odasını öyle bırakak zorunda kaldım.
İşte Elif'ten bayram manzaraları.