15 Nisan 2010 Perşembe

40 Günlük Emre


Bugün 40'ımız çıktı. Altın batırılmış suda banyomuzu yaptık. Öyle bir inanış varmış, kovadaki suya altın 40 kez batırılıp çıkarılıyor sonra da içine atılıyor, o suyla da çocuk yıkanıyor. Ne anlamı var ama yapıyoruz işte.
Zaman geçtikçe Emre'nin uykuları zorlaşmaya başladı. İlk günlerde emsin diye uykusundan aydırmaya çalışırken şimdi kucakta, beşikte, emzikle her şekilde uyutmaya çalışıyorum. Elifde olduğu gibi öyle çok zamanım da olmuyor. Elif'i rahat rahat uyutmaya çalışırdım. Şimdi Emre'yi uyuturken ya Elif geliyor uyandırıyor, ya da Elif onu sürekli kucağımda görüyor diye stres oluyorum ya da Elif'in de uyku saati gelmiş oluyor Emre uyusa da Elif'i yatırsam diye sabırsızlanıyorum. Kucakta keyfi yerinde oluyor mışıl mışıl uyuyor ama yatırınca hemen gözler açılıyor.
Anne sütüne devam ediyoruz. Geceleri 2 saatte bir ayaktayım Elif'de olduğu gibi. O nedenle genelde akşamları 10 gibi Elif'le birlikte uyuyorum.
Elif de bildiğiniz gibi. Hiçbir değişme yok. O kadar konuşuyorum, konuştuğumda sakinleşiyor, şirinleşiyor, diyorum ki bu sefer değişecek galiba. Ama on dakika sonra bakıyorum yine aynı şeyler. Engel olamıyor kendisine. İçinde müthiş bir öfke var açığa çıkmayı bekleyen.
Geçen haftasonu babası ile hamur almışlar. Arada sırada beraber oynuyoruz, bazen de o yalnız oynuyor. Aslında bayağı da kaptırıyor kendisini. Bugün resmen adam yapmış. Kafası, gövdesi, gözleri, kulakları, kolları ve elleri...Detaylara önem veriyor.

8 Nisan 2010 Perşembe

Emre 1 Aylık Oldu, Elif Biraz Hasta


Zaman geçiyor ve Emre bir aylık oldu bile. Onu da Elif'in doktoruna, Memorial'ın Suadiye polikliniğindeki Murat Bey'e götürdük. 5 kilo olmuş, boyu da 57.5 cm. Gelişiminde herhangi bir problem yok, hepatit b aşısını da oldu. Ardından kalça ultrasonuna girdi. Onda da sorun çıkmadı neyse ki. Geçen hafta da işitme testini yaptırmıştık. Anlayacağınız herşey yolunda gidiyor.
Yeni yeni uykuya dalmakta zorlanmaya başladı. Dünden beri tam uyudu diyorum bir de bakıyorum ki gözlerini açmış yine. Direniyor direniyor sonra uyuyunca da saatlerce kendine gelemiyor. :)
Elif bugün babaannesinde. Yine evde heyheyleri tutunca babannesi aldı götürdü. Ancak sabahtan biraz kusması olmuştu. Babaannesinde bütün gün devam etmiş bir de ishal olmuş akşam. Sabah kahvaltıda yine kusunca babaannesi doktora götürdü. Üşütmeye bağlıymış. Medpamid vermiş doktor. En son konuştuğumda keyfi yerindeydi, bana telefonda anlatıp duruyordu.
Kardeşine ne zaman alışacak bilmiyorum. Yanımdayken ona sürekli kardeşini rahatsız etmemesini, canını acıtmaması gerektiğini söylemekten ben bıktım, o duymaktan bıkmadı.
Kafamdan neler geçiyor bir bilseniz. Aklım sürekli Elif ile meşgul. Fazla mı üstüne gidiyorum diyorum bazen ama yaptığı şeyler sessiz kalınack şeyler değil ki...Bir de artık kimseyi dinlemez oldu. Elif diyorum çoğu zaman ona bile bakmıyor, disiplin falan kalmadı. Disiplini yeniden sağlamaya çalıştığımda da evde kıyametler kopuyor. Sonra diyorum ki kendi kendime "unutma Gamze Elif senin biriciğindi bir zamanlar şimdi ona böyle davranmaya hakkın yok" diyorum. Evet o benim biriciğimdi, bunu düşününce hep ağlamaya başlıyorum, hala o benim biriciğim ama neden ona böyle davranmak zorunda kalıyorum? Bazen Elif'e kardeş istemekle hata mı yaptık acaba diyorum. Elif yalnız kalmasın isterken acaba psikolojisini mi bozacağız diye korkar oldum.
Haftasonu babamız gelecek inşallah sabırsızlıkla onu bekliyorum. Ona bu dönem o kadar ihtiyacım var ki....İyi ki varsın aşkımm...Bi de bizi bırakıp Konya2ya gitmesen keşke...Haftasonlarını beklerken teselli buluyordum. Şimdi nasıl geçecek 3 hafta???