28 Aralık 2008 Pazar

Cinisli'den Yeni Yıl Fırsatları

Yeni yıl için sevdiklerinize ya da kendinize daha hediye almadınız mı? O halde Cinisli'nin hediyelik seçeneklerindeki %50 ve Pirelli yataklarındaki %25 indirimden yararlanma fırsatını kaçırmadınız. Bol seçenek ve uygun fiyatlarla sevdiklerinizi, kendinizi ve evinizi sevindirin. Size en yakın Cinisli mağazasını öğrenmek için tıklayın.

25 Aralık 2008 Perşembe

Mutlu Yıllar

İstanbul'a gittiğimizde oyun hamuru almıştım Elif'e. Geçen gün onları çıkardım, ne yapacağını merak ettim. Düşündüğümden daha ilgili çıktı. Ama öncesinde asla yenmeyeceğini ve sadece masanın üzerinde yapabileceği konusunda onu çok uyardım. Neyse ki kurallara uydu ve çok keyifli vakit geçirdik. Aslına bakarsanız ben ondan daha fazla oynadım. O sıkılıyor başka şeylerle ilgileniyor ben hala onu da yapayım, bir de bunu yapayım diye bırakamıyorum. Ne zevkli birşey :)))



Bu hafta babamızın sınav haftası. Haftalardır evden çıkıp arkadaşlarında çalışıyordu. Yüzünü göremiyorduk desem yeridir. Kahvaltıdan sonra çıkıyor, gece 1 gibi geliyordu. Salı günü itibariyle sınavlar başladı. Yarın da sona erecek inşallah. Artık kazandı kazanmadı derdini geçtik, sadece bitsin istiyoruz. Hepimiz çok bunladık. Ailecek vakit geçirmeyi özledik valla. 
Elif, şarkı repertuarına yenilerini eklemeye devam ediyor. Bayramdan geldiğimizden beri Rafet El Roman'ın "aşk, bir kalbin içinde ağlıyor aşk" şarkısını söylüyor. En sevdikerinden biri de kendisinin "mustafa" diye adlandırdığı "İzmir'in dağlarında çiçekler açar, altın gümüş orda sırmalar saçar. Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar. Yaşa Mustafa kemal Paşa yaşa, adın yazılacak mücevher taşa" marşı. Marşlar konusunda hızlı gidiyoruz zaten, "ey vatan" marşını da neredeyse hepsini söylüyor. Sırada mehter var :)))

Elif ile Alpar doktorculuk oynuyorlar

Havalar iyice soğudu, eve kapandık ve Elif artık çok sıkılıyor. Apartmandaki bazı çocuklarla komşuculuk oynamaya başladılar. Benim bile henüz evine gidemediğim komşulara bakıcı ablasıyla gidip geliyor. Komşuluk ilişkileri benden daha iyi yani...Başka türlü zaptetmek mümkün olmuyor. Baba da olmayınca zaman hiç geçmek bilmiyor gerçekten.
Yeni yıl planlarımız da yapıldı bile. Babamızın işyerinde kutlayacağız herzamanki gibi. Gerçi 2 senedir ben İstanbul'daydım hep. Bakalım bu sene Elif ile nasıl olacak. Çünkü Elif 12'ye kadar hayatta dayanamaz. Nerede ve nasıl uyutacağız onu düşünmeye başladım şimdiden. Ama eminim ki hepimiz için eğlenceli bir gece olacak. Çekiliş yapılacakmış, o nedenle her gelen hem bayan hem de baylara yönelik hediye getirecekmiş. Haftasonu çıkıp yılbaşı alışverişi yapmamız gerekiyor. Babamızın hediyesi hazır aslında. Bir de Elif'e birşeyler almamız lazım. Oyuncaktan yana kullanacağız hakkımızı bu sefer.
Yeni yıla kadar fırsat bulup da yazamayabilirim hepinizin yeni yılını şimdiden kutluyor, yeni yılın herkese sağlık, huzur, mutluluk, başarı ve barış getirmesini diliyorum. Seneye görüşmek üzere...

14 Aralık 2008 Pazar

Bayram Tatilimiz


Uzun zaman oldu bloğumu güncelleyemeyeli. Şimdi burada gereksiz yere saymak istemiyorum ama inanın geçerli mazaretlerim var.
Bayram tatilini fırsat bilip Elif ile birlikte İstanbul'a kaçıverdik. Babamızın işleri nedeniyle burada kalması gerekiyordu maalesef. Ancak İstabul'a gitmeden hemen önce Elif çok kötü bir kaza atlattı. Sehpadan düştü ve gözü morardı. Ama öyle böyle değil. düştüğü gece sadece gözünün çaprazı idi, buzlar koyduk, losoniller sürdük ama yine de ertesii gün kalktığımzda morluk gözünün altına kadar yayılmıştı, neredeyse içine girecek yani. Tüm bayram süresince zavallımın gözü renkten renge girdi. Döndüğümüzde artık birşey kalmadı neredeyse. Ama havaalanında başlayan sorular tüm bayram süresince devam etti. Artık fenalık geldi cevap vermekten. Son günlerde gözüne vurdum morardı demeye başladım :))))

Bayramın ilk günü Elif'in gözü bu haldeydi

Geçen yıl bu bayramda dedemiz de bu fotoğraftaydı :(

İstanbul'da zaman çabuk geçti tabii ki. Zaten bayram telaşesi, ziyaretler, alışveriş falan derken bir baktık ki dönüş vakit gelmiş. Hepimiz için ama en çok da Elif için çok keyifli bir tatil oldu. Bu sefer kuzeni Kaan'la bol bol vakit geçirebildi. Onun dışında Serra, Ömer, Derin, Deniz ve Can'la da çok güzel oynadı. Tatilimiz kısa olduğu için bu sefer anneannemiz başta olmak üzere kimse Elif'e doyamadı. Artık yaza kadar gelme şansımız olmayacak sanırım. Artık Elif'e doyamayan buraya gelir :)))

Anneannemizde bayram sabahı

Dedesinin canları

Dişlerimiz dişlerimiz ah o dişlerimiz. Size taa ne zaman yazmıştım sanırım diş geliyor diye, o gün bu gündür hala gelen giden yok, sıkıntısı da yok ama ne bileyim geç kalmış gibi geliyor, endişeleniyorum. İstanbul'da biraz üşüttük de sanırım. Çok az belli belirsiz bir öksürüğü vardı, bu sabah bayağı çoğalmıştı. Gerçi sonrasında yine azaldı ama öğle yemeğinde ona sıcacık bir tarhana çorbası yaptım, o da afiyetle yedi. Akşamüstü de ıhlamur hazırlayacağım. Neyse ki bitki çayları ile aramız çok iyi. Umarım ilaca gerek kalmadan atlatırız.
Elif'e İstanbul'dan bol bol kitap ve boya kalemleri aldım. İkea'ya gittik birgün, oradan da çok sevimli oyuncaklar...Bir de oyun hamuru aldım. İki yaş için diyor üzerinde, ben de deneyeceğim bakalım, hamur zamanı gelmiş mi gelmemiş mi. Ancak aldıklarımız bavullarımıza sığmadığı için ayrı bir koli yapmak zorunda kaldık. Oyuncaklarımız ve hamurlarımız arkadan gelecekler.

Piyano sevgimiz hala devam ediyor