22 Aralık 2011 Perşembe

Biraz Ağır Oldu belki ama Ne yapayım Durum Bu..

Bir önceki yazımın başlığı çok mu ağır oldu acaba diye düşünüyorum. Ne de olsa bütün doktorları zan altında bırakmamak lazım. Mesela ben çocuk doktorumuzdan memnunum. Ama şuana kadar bir tek ondan memnun kaldım maalesef. Sadece ben değil buradaki birçok arkadaşım da aynı şeyden şikayetçi. Yanlış teşhisler, yanlış ilaçlar vs...İyi bir doktor ve iyi bir hastane ya da sağlık kuruluşu yok maalesef burada. Bir özel hastanemiz var, adı özel. Devlet hastanesinden pek de farklı göremiyorum, üstüne bir de para ödüyoruz maalesef...Emre'ye hamileyken gittiğim kadın doğum doktorum kayıt falan tutmuyor, bana soruyordu "sana bu ay ne testi yapacaktık" diye. Böyle bir şey var mı allah aşkına??? O yüzden başlığım için kimse kusura bakmasın...

21 Aralık 2011 Çarşamba

Bandırma'nın Doktorları...Aman Ha...Burada Hasta Olmak Tehlikeli

Geçen hafta zorlu bir hafta oldu. Perşembe akşamı 15 kişilik bir arkadaş toplantısını başarıyla atlatmanın derin huzuru ve rahatlaması ile uyudum. Cuma günü Emre'nin kulak akıntısını doktora gösterelim dedik. Daha önce bahsetmedim sanırım, iki hafta önce kulağından bir akıntı geldi akşam saatlerinde biz de hemen acile götürdük. Doktor baktı kulak kiri dedi ve bizi eve yolladı. Çarşamaba günü akıntı tekrardan başlayınca cuma günü KBB uzmanına gösterdim. Meğer diğer dangalak (çok afedersiniz ama daha fazlasını hakediyor aslında) doktorun kulak kiri dediği şey iltihabmış. Çocuk çok ciddi bir orta kulak iltihabı geçirmiş ve sonunda kulak zarı delinmiş. Ben tabi bunu duyunca başladım ağlamaya. Bu doktor da ayrı bir angut!!! Konuşmuyor hiç, insan birşey söyler değil mi o anda. Ben sandım ki oğlum "sağır" oldu. Ben sordum da o zaman söyledi iyileşebilen birşey olduğunu. Meğer akıntı durunca kulak zarı kendini yenilermiş. Eğer size de böyle biri aniden kulak zarı delinmiş derse hemen panik olmayın benim gibi. Çok vahim bir durum değilmiş. Ama tedavi süreci önemli bir de bu enfeksiyon sık sık tekrarlarsa o zaman işitme kaybı falan olabilirmiş. Ben açıkçası buradaki doktorlara hiç güvenmediğim için Bursa'ya götürdük Emre'yi. Oradaki doktor daha çok içime sindi. Şimdi antibiyotik kullanıyoruz, haftasonu kontrole götüreceğiz. Emre'nin kulağı ile uğraşırken bir de Elif'in öksürüğü şiddetlendi ve şekil değiştirdi. Hep gıcık tutmuş gibi öksüren çocuk c.tesi sabahı nefes darlığı çekmeye başladı. Onu da hemen çocuk doktorumuza götürdüm, bronşit olmuş. İlkleri yaşadığımız bir haftasonu oldu anlayacağınız. Neyse şimdi ikisinde de durum kontrol altında ama bizi hem fiziksel olarak hem de psikolojik olarak çok yordu gerçekten.

http://www.annelereozel.com/cocuklarda-orta-kulak-iltihabi/


6 Aralık 2011 Salı

Blog Yazarları Aranıyor

Bugün sizlere bir duyuru yapmak istiyorum. Birçoğunuzun özenle hazırladığı bloğu var biliyorum. Blog yazarları bugün google aramalarında da artık üst sıralarda yer alacak kadar bloglarını geliştirmeyi başardı. Ben de buradan siz blog yazarlarına bir iş teklifi sunmak istiyorum. Bloğunuzda ücret karşılığı yazı yazmak ister misiniz? Bloğunuzun içeriğine ayrkırı olmayacak şekilde tanımlanmış olacak bir konu hakkında özenle yazılmış bir yazı sadece. Eğer bu konu ile ilgileniyorsanız gmerkal@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz. Mailinizde bloğunuzun adını, içeriğini ve yayın süresini belirtmenizi rica edeceğim. Ben de size detayları mail yolu ile bildireceğim.
Başvuru yapan herkesin seçileceği garantisini vermediğimi bilmenizi isterim. Bloglar arasında seçim yapılacaktır. Ancak başvuran herkesi yeni kurulan www.blogsehri.com adlı sitemize kayıt edeceğim.

Başvurularınızı bekliyorum sevgili blog yazarları...

2 Aralık 2011 Cuma

İlk Cümlemiz, Yeni Kelimelerimiz

Yazacaklarım yine birikti. Geçen haftalarda babamız olmadığı için zor bir haftasonu geçirdiğimizden bahsetmiştim. Bir sonraki haftasonunda da aynı sıkıntıyı çekmemek için aldım çocukları bindim feribota İstanbul'a gittim. Birkaç gün kalırız diyordum ama maalesef ki feribotun saati sabah 7 olunca bize hiç uymadı ve bekledik. Babamız da görevi bitince direk oraya geldi. Bir haftadan uzun süren bir ara oldu. İstanbul her zamanki gibi yine yorucu geçti tabii. Gezdik, arkadaşlarla görüştük, Taksim'e gittik gençlik yıllarımdaki gibi eğlendik, çocuk tiyatrosuna gittik vs..

Buarada Emre de kelime hazinesini zenginleştirmeye devam ediyor. İstanbul'a gider gitmez ilk kelimesi "anneanne" oldu. Sonra da babannesine "mamaanne" demeye başladı. Babaannemiz her dakika mutfakta, her dakika ona birşeyler yedirmeye çalışıyor ya ondan olsa gerek:) Sonra birgün bana kitap uzatıp "oku" dedi. Şuanda gördüğü her kuşa karga diyor ve ilk cümlesi de "karga karga dedi" oldu. Bakıcı teyzemize de nedense "akaka" demeyi tercih ediyor. Bir de genelde kelimelerin ilk hecelerini kullanmak rahatına gidiyor. Mesela Kaan ve cailou'ya "ka", Mert'e "me", Fil'i de öğrendi sonunda "gil" diyor. Ama hayvanların hepsini tanıyor genelde. Hatta eşeğin nasıl anırdığını gösterdi dün de çok güldüm.

Elif de İstanbul'da iyi vakit geçirdi. Özellikle de tiyatroyu çok sevdi. Ama gerçek ile oyunu biraz zor ayırdetti. Bana uzun bir süre "o cadı bize birşey yapamaz değil mi anne" diye sorup durdu. Neyse ki şimdi artık neden yapamayacağının cevabını kendisi verebiliyor. Artık bir karar aldım, onu her İstanbul'a gittiğimizde tiyatroya götüreceğim. Burada çocuk kültür ve sanat faaliyetlerinden çok uzak kalıyor. Çok değil, yılbaşından önceki hafta yine orada olacağız.


kolumuza simli kelebek dövmesi yaptırdık


eğlence merkezinde eğlendik 



dün gece Emre'nin tamamen kendi yaptığı şekil, bu küplerle oynamaya bayılıyor