Buarada Emre de kelime hazinesini zenginleştirmeye devam ediyor. İstanbul'a gider gitmez ilk kelimesi "anneanne" oldu. Sonra da babannesine "mamaanne" demeye başladı. Babaannemiz her dakika mutfakta, her dakika ona birşeyler yedirmeye çalışıyor ya ondan olsa gerek:) Sonra birgün bana kitap uzatıp "oku" dedi. Şuanda gördüğü her kuşa karga diyor ve ilk cümlesi de "karga karga dedi" oldu. Bakıcı teyzemize de nedense "akaka" demeyi tercih ediyor. Bir de genelde kelimelerin ilk hecelerini kullanmak rahatına gidiyor. Mesela Kaan ve cailou'ya "ka", Mert'e "me", Fil'i de öğrendi sonunda "gil" diyor. Ama hayvanların hepsini tanıyor genelde. Hatta eşeğin nasıl anırdığını gösterdi dün de çok güldüm.
Elif de İstanbul'da iyi vakit geçirdi. Özellikle de tiyatroyu çok sevdi. Ama gerçek ile oyunu biraz zor ayırdetti. Bana uzun bir süre "o cadı bize birşey yapamaz değil mi anne" diye sorup durdu. Neyse ki şimdi artık neden yapamayacağının cevabını kendisi verebiliyor. Artık bir karar aldım, onu her İstanbul'a gittiğimizde tiyatroya götüreceğim. Burada çocuk kültür ve sanat faaliyetlerinden çok uzak kalıyor. Çok değil, yılbaşından önceki hafta yine orada olacağız.
kolumuza simli kelebek dövmesi yaptırdık
eğlence merkezinde eğlendik
dün gece Emre'nin tamamen kendi yaptığı şekil, bu küplerle oynamaya bayılıyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder