14 Şubat 2009 Cumartesi

Elif'in Yeni Oyuncakları

Nihayet babamız Konya'dan döndü. Tabii bu duruma benim kadar Elif de çok sevindi. Kapıyı bir açışı vardı görmeliydiniz. Babasını öptükten sonraki ilk cümlesi ise "bana ne getirdin" oldu.
Babasının Elif'e ilk sürprizi 40 parçalık patates kafa idi. Elif bayıldı tabii. 40 parçanın içine bir girdi bir daha çıkamadı :)))) Ardından da iki adet yap-boz almış. Elif yap-bozları çok sevdiği için bunlara da hemen atladı tabii. Ama bu seferkiler biraz zorladı onu. Gerçi birkaç güne kalmaz bunları da öğrenir. Birkaç gün birlikte yapıp, mantığını kavratabilirsek iş tamamdır.


bu yapboz herbiri 4 parçadan oluşan 6 farklı hava durumunu gösteriyor.

bu yapboz da 12 parçalık, parçaları oldukça büyük ve resmin üzerine parçaları koyuyorsun

Tuvalet eğitimimiz gayet iyi durumda. Artık geceleri uyanıp tuvaletini yapıyor. Sabahları da kuru kalkıyor. Sabahları kuru kalktığı için kendisi de çok mutlu oldu. Ben de ilk günlerde onu çikolata ile ödüllendirdim. İşin sırrı sanırım yatmadan önce kırk kere "çiş gelince beni uyandır, sakın altını ıslatma bak sonra gece gece soyunmak giyinmek çok zor oluyor" demekte ve ertesi sabah kuru kalktığında ise son derece sevinçle karşılamak ve onu ödüllendirmek.
Herşey iyi güzel ama büyük tuvaletimizde biraz sorun yaşıyoruz. Elif hiç kabız olmazdı. Ama bu tuvalet olayından sonra sık sık kabız olmaya başladı. Acaba psikolojik mi diye düşünüyorum. Gerçi düşündüğüm zaman tuvalete gitmeye ve oturmaya çekinmiyor ama yine de onun küçük dünyasında kmbilir neler oluyor bilemiyorum. Onu hiçbir zaman zorlamıyorum da. Sebzesini ve meyvesini çok güzel yediği halde, kabızlık sorunu yaşıyoruz. Bakalım nereye kadar???



Buarada Ela'nın annesi sevgili Asuman, benim bloğumu sevdiği bloglar arasında ilan etmiş. Bu beni çok mutlu etti. Ben de bu oyuna katılıyor ve sevdiğim blogları yazıyorum:
6- Duru

Oyunun kurallarından da bahsedeyim:
1. Seni ödüllendiren blog yazarının linkini vermek,
2. Bu ödülü başka 7 blog sahibine linklerini vererek göndermek,
3. Seçilen blog yazarlarını durumdan haberdar etmek.

11 Şubat 2009 Çarşamba

Resimlerle Elif

Elif babasını özledi

Doğumgününde ona aldığımız türkçe konuşan bilgisayar sayesinde özellikle harfleri bayağı bir öğrendi

Sema teyzesinin ördüğü atkı Elif'e çok yakıştı

5 Şubat 2009 Perşembe

Uykusuz Geceler

Tuvalet eğitimimiz şimdilik iyi gidiyor. En azından evdeyken gündüzleri sorun yaşamıyoruz. Öğlen uykusundan da artık kuru kalkmaya başladı. 3 gecedir de bez bağlamıyorum, tabii 3 gecedir de altımızı ve yatağımızı ıslatıyoruz. Bu da ikimiz için çok yorucu oluyor. Gecenin bir vakti çarşafları değiştir, pijamaları değiştir.... Bu gece belli bir saatte uyanıp onu tuvalete götürmeyi düşünüyorum. Genelde herkes bunu tavsiye ediyor. Bakalım artık. Ama son günlerdeki uykusuzluğumuz beni çok yoruyor. Vitaminlerle ayakta durmaya çalışıyorum.
Yarın da babamız Konya'ya gidiyor. Bir hafta Elif ile yalnız olacağız. Haftaiçi sorun değil, bakıcı ablamızla rahat geçer, ama haftasonunu kara kara düşünüyorum. Umarım hava güzel olur da en azından yürüyüşe çıkabiliriz.
Grip halimiz geçiyor gibi. Burun akıntısı ve öksürüğü iyice azaldı. Peditus'u çok kısa bir süre kullandım çünkü çok huzursuzuk yaptı. Öksürük için de çok kısa süre yine Levoprant kullandım, ardından ıhlamur, ballı süt ve zencefilli ballarla yani doğal yollarla gidermeye çalıştım. Özellikle zencefilli bal çok iyi geliyor. Bir tatlı kaşığı bala çay kaşığının ucuyla zencefil koyuyorum, içirene kadar çok zor oluyor ama yine balın tadını alınca çok da kötü olmadığına karar veriyor.

1 Şubat 2009 Pazar

Elif 2 Yaşında


Ve Elif artık 2 yaşında. 31 Ocak tam da cumartesi gününe denk geldiği için kutlamamızı gününde yapabildik. Bu yıl ailelerden uzakta bir kutlama yaptık. Buradaki eş dostlarımızla geçirdik. Çağırdıklarımız sadece Elif'in beraber oynadığı, sevdiği çocuklar ve aileleri oldu. 17 kişiydik, çok kalabalıktık ama çok da keyifli idi. Özellikle benim için çok yorucu oldu tabii. Çünkü son birkaç gecemiz Elif ile çok uykusuz geçti. Kutlama akşamı da uyuyup dinlendiğimi söyleyemeyeceğim.


Elif'e çok cici kıyafetler geldi. Birbirinden şık elbiseler, kırkalar, kazaklar vs. Komik olan her gelen hediyesini verdi de biz anne ve babası olarak Elif'in hediyesini vermeyi unuttuk. Biz de ona eğitici bilgisayar almıştık. Ancak vermemiz biraz geç saat olunca çok da ilgisini çekmedi. Bugün çok daha ilgilendi. Umarım artık bizim bilgisayara musallat olmayı bırakır.


Buarada Elif çok fena grip oldu. Burun akıntısı hiç durmuyor, öksürük başladı. Nezlesi öyle kötüydü ki bugün öğlen uykusundan uyandıktan sonra gözlerini açamıyordu garibim. Sürekli bir uyku hali, başını kaldıramıyordu. Uyku hali biraz da verdiğim ilaçtan Peditus'tan olsa gerek herhalde. Ama onu o halde görmek insanı çok üzüyor gerçekten. Bu akşam erkenden uyudu, umarım gecemiz rahat geçer ve sabah da daha iyi kalkar. Hastalıktan olsa gerek, zaten çok az olan iştahımız iyice gitti. Bugün sadece kahvaltı ile durdu. Dün de birşey yemedi. Çok sevdiği sütünü bile tam içmiyor, bırakıyor. Bu iştahsızlık böyle devam ederse ciddi bir sorun olacak gibi görünüyor. Çünkü en sevdiğimiz yayla çorbasını bile içmez oldu.