Tam da yatağına yatırıp kendi kendine uyumaya alışmıştı ki, artık park yatağından atlayabildiğini farketti. Tutabilene aşk olsun. Öyle canbazlıklar yapıp aşağıya iniyor ki inanamazsınız. Tabii kendi yatağında uyumayınca hemen bizim yatağımıza geliyor, bu sefer uyuması daha uzun sürüyor maalesef. Diyarbakır'a döndüğümüzde acilen yatağının parmaklıklarını çıkartmak gerekecek. Uykusunda düşmesini engellemek için de koruyucu aksesuarlardan alacağız. Aman tanrım kızım büyüyor sanırım !
Geçen haftasonu babamızın izni bitti ve döndü. O gün bugündür Elif'de bir huyusuzluk, bir sinir anlatamam size. Hiçbirşeyden keyif almıyor, sürekli mızmız. Elif'in hiç bu kadar tepki verdiğini görmemiştim. Benim de bazen sinirlerim dayanmıyor maalesef. Sağolsun annemler bana çok yardımcı oluyorlar. Bir de dün akşam kuzenimin çocukları geldi, Ömer ve Serra. Neyse ki onlarla çok iyi anlaşıyor da, gün içinde biraz rahat ediyorum. Ama evde yalnız kaldığımızda başlıyor yine huysuzlanmaya. Denizde de çok iyi duruyor. Kovasıyla küreğiyle, kumlarla, taşlarla kaptırıyor kendini.
Ömer, Elif ve Serra
Geçen gün iki arkadaşım geldi Erdek'e. İkisinin de kızları 2.5 yaşında. Onlar çok uslu olmadıklarını söylüyorlar ama Elif ile kıyasladığımda arada çok fark var. En azından anneleri bir yerde oturduğunda onlar da bebek arabalarında oturuyorlar, ya da indiklerinde annelerini peşlerinden koşturmuyorlar. Onlara baktıkça allahım acaba Elif de bir sene sonra böyle olacak mı diye düşünüyorum. Bazı bazı aklımdan acaba hiperaktivite olabilir mi diye de geçmiyor değil valla.
Fatoş ve Perihan abla ile Erdek'te bir akşam
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder