Biliyorum çok ihmal ettim. Ama her yaz olduğu gibi bu yaz da çok koşuşturmacalı geçtiği için günlerce bilgisayara bile giremediğim zamanlar oluyor. Haftaiçi Bandırma'da ev işleri ile uğraşıp, haftasonu da Erdek'te tatil yapıyorum. Geçen haftalarda eşimin iki haftalık izni vardı, Erdek'e taşındık yine, arada da Ayvalık yaptık 3 gece. İki çocukla tatile çıkmak öncesinden bile yorucu oluyor. Valizi hazırlarken hem beynim hem ayaklarım patladı...Bir de öyle pratik bir insan değilim ki...Bazıları 3 günlük tatil için üstüne 2 tişört bir şort alır yeter, ben öyle olamıyorum maalesef. Neyse ki yine de 4 kişi bir valiz ve bir çantaya sığışabildik :) Sarımsaklı plajında bir otelde kaldık. Olivera Zeytinci resort Hotel...Oteli beğenmedim, eskiydi biraz ama bir sıkıntımız da olmadı..Denizi muhteşemdi, akvaryum gibi. Marmara denizinden sonra biraz tuzlu ve biraz da soğuktu ama temizliği herşeye değerdi bence. Emre'nin de ayaklarını soktuk biraz. İlk önce soğuk geldi ağladı ama sonra alıştı. Aşıları bitmiş olsaydı sokacaktım ama cesaret edemedim. Elif ise bol bol yüzdü.
Elif bu yaz başında pek isteksizdi denize girme konusunda. Üzülmüştüm çok, niye böyle oldu diye. Ama sonra bir açıldı, şimdi artık kolluklarını takıp bizimle açıklara kadar gelebiliyor. Ve sudan çıkmak bilmiyor. Aynı benim çocukluğum gibi morarıyor dudakları ama hala çıkmak istemiyor.
Emre de zavallım hep kumsaldan bakmakla yetiniyor şimdilik. Artık bu yaz böyle geçsin bakalım. Ağustosun 6'sında 5. ayımız bitecek. Kilo alımı öyle eskisi gibi değil, ama hala tosuncuk. Yalnız gecelerimiz çok zor geçmeye başladı. Birkaç hafta öncesine kadar akşam 8'de yatırdığım, gece 2'de kalkan çocuk gitti yerine her iki saatte bir kalkan hatta geceleyin uykusu ayılıp da bana gülücükler saçan bir çocuk geldi. O yüzden sabahları biraz perişan bir vaziyette uyanıyorum. Buaralar Pharmaton adında yorgunluğa karşı bir vitamin kullanıyorum. Elif de de aynısını kullanmıştım, onunla ayakta kalabiliyorum bu zor günlerde.
Emre biz tatile çıkmadan önce dönmeye başladı. Şimdilik hala kolunu kurtaramıyor ama ne zaman yatırsam hep dönüyor, ya da kucağıma alsam hep eğilmek istiyor. Sanki otursa daha rahat mı edecek ne???? Elif'deki gibi çok hijyen olmamız mümün oluyor maalesef. Evde hijyen konusunda daha çok yol katetmesi gereken biri var malum...Çıngırakları falan bir bakıyorum yerde, bir bakıyorum Emre'nin ağzında...Ama anladım ki hijyen şartlarına dikkat etmesek de birşey olmuyormuş. Gerçi Elif'de de ilk başlarda çok titizleniyordum ama sonra baktım olmayacak rahat davranmaya başlamıştım. Özellikle de babasının o ilk pet şişeyi eline verişindeki duygularımı hiç unutmuyorum. Bari şişenin altını ağzına sokmasın diye yalvarırdım eşime. O tabii bana göre o kadar rahattı ki..Emre'de bazı şeylere alışmam o nedenle daha kolay oluyor. Elif mikroplara karşı dayanıklıydı, inşallah Emre de öyle olur. Gerçi Emre'nin biraz allerjik bir bünyesi varmış. Doktor zaman zaman sıkıntılar yaşayabileceğimizi söyledi. Hatta geçirmiş olduğu bronşiolit bile allerjik bünyesi ile ilgiliymiş. İleride yine tekrarlayabilir dedi. Bir de şu değişik tatları tattırma davası var. Elif de hiçbirşey tattırmamıştık, sonra ek gıdalara başladığımızda çok sıkıntı çekmiştim. 7.5 aya kadar ek gıda almamıştı. O nedenle Emre'ye bazı meyveleri tattırmıştım. Kavun, karpuz gibi...Ama doktor onu da yapmayın dedi, allerjisini tetikleyebilir dedi.
Haftasonu yine Erdek'teyiz. Bana yine bir süreliğine mola...Elif bu yaz başında pek isteksizdi denize girme konusunda. Üzülmüştüm çok, niye böyle oldu diye. Ama sonra bir açıldı, şimdi artık kolluklarını takıp bizimle açıklara kadar gelebiliyor. Ve sudan çıkmak bilmiyor. Aynı benim çocukluğum gibi morarıyor dudakları ama hala çıkmak istemiyor.
Emre de zavallım hep kumsaldan bakmakla yetiniyor şimdilik. Artık bu yaz böyle geçsin bakalım. Ağustosun 6'sında 5. ayımız bitecek. Kilo alımı öyle eskisi gibi değil, ama hala tosuncuk. Yalnız gecelerimiz çok zor geçmeye başladı. Birkaç hafta öncesine kadar akşam 8'de yatırdığım, gece 2'de kalkan çocuk gitti yerine her iki saatte bir kalkan hatta geceleyin uykusu ayılıp da bana gülücükler saçan bir çocuk geldi. O yüzden sabahları biraz perişan bir vaziyette uyanıyorum. Buaralar Pharmaton adında yorgunluğa karşı bir vitamin kullanıyorum. Elif de de aynısını kullanmıştım, onunla ayakta kalabiliyorum bu zor günlerde.
Emre biz tatile çıkmadan önce dönmeye başladı. Şimdilik hala kolunu kurtaramıyor ama ne zaman yatırsam hep dönüyor, ya da kucağıma alsam hep eğilmek istiyor. Sanki otursa daha rahat mı edecek ne???? Elif'deki gibi çok hijyen olmamız mümün oluyor maalesef. Evde hijyen konusunda daha çok yol katetmesi gereken biri var malum...Çıngırakları falan bir bakıyorum yerde, bir bakıyorum Emre'nin ağzında...Ama anladım ki hijyen şartlarına dikkat etmesek de birşey olmuyormuş. Gerçi Elif'de de ilk başlarda çok titizleniyordum ama sonra baktım olmayacak rahat davranmaya başlamıştım. Özellikle de babasının o ilk pet şişeyi eline verişindeki duygularımı hiç unutmuyorum. Bari şişenin altını ağzına sokmasın diye yalvarırdım eşime. O tabii bana göre o kadar rahattı ki..Emre'de bazı şeylere alışmam o nedenle daha kolay oluyor. Elif mikroplara karşı dayanıklıydı, inşallah Emre de öyle olur. Gerçi Emre'nin biraz allerjik bir bünyesi varmış. Doktor zaman zaman sıkıntılar yaşayabileceğimizi söyledi. Hatta geçirmiş olduğu bronşiolit bile allerjik bünyesi ile ilgiliymiş. İleride yine tekrarlayabilir dedi. Bir de şu değişik tatları tattırma davası var. Elif de hiçbirşey tattırmamıştık, sonra ek gıdalara başladığımızda çok sıkıntı çekmiştim. 7.5 aya kadar ek gıda almamıştı. O nedenle Emre'ye bazı meyveleri tattırmıştım. Kavun, karpuz gibi...Ama doktor onu da yapmayın dedi, allerjisini tetikleyebilir dedi.
1 yorum:
keyifli ama yorucu günler geçirmişsiniz anlaşılan dahada geçireksiniz. mis gibi deniz kum ne güzel.
sevgiler
Yorum Gönder