19 Aralık 2006 Salı

Hamilelikle Tanışma

Çıkmış olduğunuz bu uzun yolculukta sizi neler bekliyor?

Hamilelik bir kadının hayatta başına gelebilecek en güzel ama bazen bir o kadar da zor bir süreç. Hamile olduğunuzu öğrendiğinizde kesinlikle önyargı ile bakmayın. Etrafınızda olumsuz bazı örnekler mevcut olabilir, ancak şunu aklınızdan çıkarmayın ki her kadının hamileliği farklıdır. Bu nedenle asla başından her şeyin zor olacağına şartlanmayın. Size bu yazımda kendi hamilelik sürecimden kısaca bahsetmek istiyorum. Böylece aklınızdaki o korkunç önyargıları biraz da olsa giderebilirsiniz.

Kendi hamileliğimden size örnek verecek olursam ben sadece ilk 3 ayda bazı mide bulantıları geçirdim ancak bu bulantılar aşırı derecede değildi. Zaten 3 ayım bitmemişti ki bulantılarımdan eser kalmamıştı. Beni en zorlayan durumlardan birisi uyku idi. İlk 3 ayda çok ciddi uyku ihtiyacı duydum. Çalışan bir kadın olduğum için de evimde istediğim anda yatıp uyuma şansım yoktu. İşyerinde başımı masaya koysam uyuklayacağımı bildiğim zamanlar oldu. Ancak 3 aydan sonra bu zor zamanlar da geride kaldı ve şaşırtıcı bir biçimde hayatıma hamile değilmişim gibi devam etmeye başladım. Hamileliğimin beni rahatsız eden tarafı karnımın çok çabuk büyümesi idi. Daha ikinci. ayımda normal pantolonlarımı giyemez olmuştum. Çok çabuk hamile kılığına bürünmüştüm  Bu arada başından beri düzenli olarak doktor kontrolünü ihmal etmiyordum. Hamilelikte yapılması gereken bütün tahlillerimi ve testlerimi zamanında yaptırdım. Doktora gideceğim günleri sabırsızlıkla beklerdim, çünkü bebeğimizi görmek için sabırsızlanırdım. İlk zamanlarda ultrason görüntüleri pek bir şey ifade etmiyordu. Sonrasında bir şekle girmeye başladı. Ve işte bebeğimiz oradaydı. Ama yine de itiraf edeyim, hareketlerini duyuncaya kadar fazla bir şey hissetmemiştim. Ama hareketlerini hissetmek var ya, işte o ayrı bir duygu. İçimde gerçekten canlı bir varlık olduğunu algılamaya başladım. Hamileliğim öncesinde başka hamilelerin bebek hareketlerini hissedince korkardım, garip gelirdi. Ama insan kendi içinde hissedince öyle olmuyormuş. Hatta inanır mısınız, oynamadığı zamanlarda onu özlemeye başlamıştım. Anne olmanın başkalığı işte burada kendini gösteriyordu. Baba, her ne kadar sizinle aynı mutluluğu hissettiğini düşünse de, bence o hareketleri dışarıdan elle hissetmekle asla bir annenin duygularını yaşayamaz. Anne ile bebek arasındaki bağ bu şekilde başlıyor olsa gerek.

Yukarıda da bahsettiğim gibi şuanda 34 haftadayım. Ve hamilelik beni biraz zorlamaya başladı. Geceleri çok rahat uyuyamaz oldum. Ayakta kalınca çok çabuk yoruluyorum ve sürekli oturursam da karnım çok rahatsız oluyor. Bu nedenle sık sık ama kısa süreli yürüyüşler yapmak durumundayım. Ancak hızla büyüyen ve yeri daralan bebeğimizin de yaşamakta olduğu bu sıkıntılı durum muhtemelen bebek doğduktan sonra yaşanacak olan uykusuz gecelerden daha rahat olsa gerek 

Hamilelik sürecim kısaca böyle geçiyor. Şuanda yaşamakta olduğum tüm sıkıntılara rağmen kızımızı kucağıma alacağım günü iple çekiyorum. Umarım sizler de sorunsuz, rahat bir hamilelik geçirip, sağlıklı bir bebek dünyaya getirirsiniz. Hiç birşeyi gözünüzde çok büyütüp kendinizi korkutmayın.

2 yorum:

Merkal dedi ki...

Çok güzel yazmışsın Gamze, aynen devam...

kaynak dedi ki...

Blogun hayirli olsun! Ben sahsen teyzen olarak su bir ayin cabuk gecmesini cani gonulden diliyorum. Insallah anasina babasina hayirli bir evlat olarak dünyaya gelir. Mutlu bir hayat sürer...